İçindekiler
Öncelikle bu yazımda şekil, boyut ve renk farklılıkları gibi kusurlar nedeniyle standart dışı olan meyve ve sebzelerin global terimi “Ugly Food” olması sebebi ile “Çirkin” ifadesini kullandığım belirtmek isterim. Son zamanlarda market zincirlerinde görünüm itibari ile estetik olmayan ancak doğal sebze ve meyvelerin indirim yoluyla satışa sunulduğunu fark ediyorsunuzdur.
Aynı isimli birebir aynı doğal tekniklerle üretilmiş gıdaların estetik açıdan sözde “Çirkin” olarak nitelendirilmesi, gıda ırkçılığına uğrayan ürünlerin alıcısı olmadığı için daha hasat anında büyük oranda israf olmasına ve zamanla tüketici ilgisi ve standardı sağlamak adına doğal üretim yöntemlerinin terkedilmesine sebep oldu.
Pandemi sonrası gıdanın geleceği ile ilgili araştırmalar ve makalaleler gösterdi ki, yakın zamanda bırakın çirkin olarak nitelendirilen bu ürünleri satın almamayı ,bu ürünlere ulaşma imkanımız dahi zora girebilir. Dolayısıyla bu krizi yönetmek isteyen ülkeler daha fazla ürün üretmekten öte mevcut üretilen ürünlerin israfını azaltmakla ilgili arayışa girdi.
Ve bugün “Çirkin Gıda” (Ugly Food) pazarı olustu. Kimi market zincirleri daha ucuza çirkin gıda reyonları kurdu. Kimi market zincirleri sadece uygun fiyata çirkin gıda satmaya odaklandı, Kimi market zincirleri adına hiç çirkin demeden doğrudan bu ürünleri daha uygun fiyatla satma yoluna gitti.
Görece güzel görünmeyen, standart olmayan ancak yüzde yüz doğal bir ürünü, hiç bir farkı olmasa dahi kozmetik acıdan guzel görünen bir üründen aşağı fiyatla konumlandırmak ve pazarlamak, ürüne talebi ve dolaylı satış gelırlerini reelde de arttırıyor mudur?
Tarım Ekonomisi Prof.Brian Roe, “Kozmetik açıdan kusurlu bir ürünün bir şekilde daha az olduğunu ne zaman kodlasanız, onu daha ucuza satmak zorunda kalırsınız ve bu nedenle tüm değer zincirini baltalarsınız” diyor ve ekliyor, “Daha doğal olduğunu ve gıda israfını azalttığını öne sürdüğünüzde, indirimin normalde olacağından daha az olduğunu görüyoruz. Tüketiciler gıda israfı ve standart ürünler kadar besin içeriği gerçeğine de değer veriyorlar.”
Amerika’da estetik görünümde olmayan bir havuç hasadı üzerinden yapılan bir araştırmada, araştırma ekibi, çirkin havuç hasadını kârlı hale getirebilecek, tüketicinin ödeme istekliliğindeki devrilme noktasını analiz etti;
Katılımcıların tercih ettikleri 2 kiloluk havuç demetlerinin resimlerinden ve yeşillikleri eklenmiş veya eklenmemiş altı demet içeren fiyat noktalarından %0 ila %100 çirkin havuç içeren ve pound başına 2,18 ila 1,39 $ arasında değişen fiyatlar arasından seçim yaptılar. Başka bir seçim testinde, tüketiciler, bir çiftçi pazarından veya geleneksel bir bakkaldan varsayımsal bir satın alma işleminde, sadece iki seçenek arasından seçim yapabilirlerdi; bir demet standart havuç veya yeşil yaprakları olan veya olmayan tümü kusurlu havuçlar.
Katılımcılar, herhangi bir markette çirkin havuç içeren salkımlardan sürekli hoşlanmadılar ve kusurlu havuç için ödemeye hazır oldukları miktar, %100 standart havuç için ödeyeceklerinden daha düşüktü.Ancak, %40 çirkin havuç ve %60 yeşil yapraklı standart havuç içeren salkımlar, tüketicilerin birleştirilmiş pazarlama mesajlarına maruz kaldığı çiftçi pazarlarında satılıyordu.
Gösteriyor ki bir çiftçi pazarındaysanız, daha bütünsel düşünürsünüz, kozmetik mükemmelliği düşünmezsiniz. Her şeyin daha gerçek’ olmasını bekliyorsunuz.Çünkü muhtemelen kusur olarak değil doğallık olarak yorumluyorsunuz ve buna daha fazla ödeme yapabilirsiniz.
Özetle, kozmetik açıdan iyi görünmeyen gıdalar konusunda bir indirim yapıp ‘Bu daha az değerli olması gereken çirkin bir yiyecek, bu yüzden onu daha düşük bir mal olarak pazarlanmalı” demek satışları arttırmıyor gibi görünüyor. Bunun yerine bu ürünleri yeniden markalandırma yoluna gidip gıda israfı ve en az standart ürünler kadar besin içerdiği gerçeğiyle aynı fiyat konumlandırmasıyla pazarlanması halimde tüketici tercihleri zamanla değişebilir.
Dinç Yıldız (Kurucu -Gastronomi Stratejist)